Anksiyete Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi
İçindekiler
Bu yazımızda kaygı bozukluğu yani anksiyete bozukluğu belirtileri nelerdir ve anksiyete tedavisi için neler yapmanız gerektiğini inceleyeceğiz.
Birçok insan hayatının bir evresinde endişe yaşamıştır.
Hayatınızda kaygı ve endişe yaşamanız olağan bir durumdur. İş değiştirme, finansal problemler ve sağlıksal sorunlardan dolayı stres altında kaldığınız durumlarda kaygılanabilirsiniz.
Anksiyete bozukluğu durumu ise yaşadığınız bu kaygının herhangi bir durum yokken ortaya çıkması ve hayatınıza müdahale ederek olağan yaşantınızı zora sokmasıdır.
Anksiyete bozukluğu hayata olan direncinizi azaltabilir fakat ilk semptomları tespit ederek uzman bir yardım alarak durumunuzu kontrol altına alabilir ve düzeltebilirsiniz.
Birazdan belirteceğimiz anksiyete bozukluğu belirtileri arasında en yaygın olan 10 belirtiyi öğrenerek nasıl müdahale edebileceğinizi bilebilir ve zamanında müdahale edebilmek için uzmanından destek alabilirsiniz.
Anksiyete Bozukluğu Belirtileri
Aşırı Endişe
Anksiyete bozukluğu belirtileri arasında en yaygın olanı aşırı endişe yaşama durumudur.
Anksiyete bozukluğu rahatsızlığına bağlı endişe durumu endişeyi oluşturan durum ile orantısızdır. Yani günlük aktivitelerinizde bile endişe duymanızdır.
Yaşadığınız bu endişe durumunun Anksiyete bozukluğu belirtileri arasında yer alması için en az 6 ay boyunca genellikle her gün yaşanması ve kontrolünüz dışında gerçekleşmesi gerekmektedir. Ayrıca yaşadığınız endişe durumu yoğun olmalı ve günlük işlerinize müdahale edecek durumda olmalıdır.
Özellikle 65 yaş altında olanlarda daha fazla gözükmekte olup. Ek olarak bekar olan ya da ekonomik durumu düşük olan kişilerde daha fazla görülmektedir.
Özet: Günlük yaşamınızdaki konularda fazla endişe duyuyor ve sonucunda işlerinizi yapamayacak duruma geliyorsanız. Ayrıca bu durum 6 ay boyunca her gün yaşıyorsanız anksiyete bozukluğu belirtisi yaşıyor olabilirsiniz.
Heyecanlı Hissetme
Heyecanlı hissetmeye başladığınızda ağız kuruluğu, terli avuç içi, el titremesi, nabız hızlanması gibi bir takım etki ortaya çıkmaya başlar.
Beyniniz tehlikede olduğunu düşünüyorsa ya da tehlikeli bir duruma tepki vermeye hazırlanıyorsa bu belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Tehlikeli ve kritik bir durumda beyniniz kaslarınızı ve sindirim sisteminizi ikinci plana atarak duyuları ve kalp atış hızını arttırmaktadır.
Heyecanlı hissetme durumu ve yukarıda belirttiğimiz belirtiler eğer yaşadığınız kritik durum geçmiş olmasına rağmen devam ediyorsa anksiyete bozukluğu belirtileri gösteriyor olabilirsiniz.
Huzursuzluk
Huzursuzluk belirtisi özellikle gençlerde ve çocuklarda gözlemlenen anksiyete bozukluğunun ortak belirtileri arasındadır.
Bir kişi huzursuzluk hissini yaşadığında genellikle kendini gergin ve rahatsız hissetmektedir.
Anksiyete bozukluğu tanısı konulan 128 yaşayan çocukta yapılan bir araştırma, çocukların %74’dünün ana belirtisinin huzursuzluk olduğunu tespit etmiştir. Bu sebeple huzursuzluk durumu tanı koyulurken doktorların aradığı önemli kriterlerden biridir.
Eğer 6 aydan daha uzun süredir sürekli huzursuz hissediyorsanız anksiyete bozukluğu belirtileri gösteriyor olabilirsiniz.
Yorgunluk
Sürekli ve kolay yorulmak anksiyete bozukluğunun potansiyel belirtilerinden biridir.
Yorgunluk belirtisi çoğu kişiye tuhaf gelebilir ama hiperaktivite, anksiyete bozukluğu ile ilişkili bir durumdur.
Yorgunluk, anksiyete bozukluğu belirtileri arasında yer alsa da günümüz koşullarında uykusuzluk, hormonal etkiler, kronik yorgunlukla kolaylıkla karıştırılabilmektedir.
Bununla birlikte yorgunluğun depresyon ya da sağlıksal problemlerden de oluşabileceği göz ardı edilmelidir. Sadece yorgunluk belirtisi gösteriyorsanız bu durumu anksiyete bozukluğu belirtileri ile ilişkilendirmek doğru olmayacaktır.
Konsantre Olamama
Anksiyete bozukluğu olan bir çok kişi konsantre olmakta zorlanmaktadır.
Anksiyete bozukluğu teşhisi konulan 157 çocukta yapılan bir araştırmada çocukların üçte ikisinden fazlasında yoğunlaşma ve konsantre sorunu olduğu gözlemlemiştir. Diğer bir araştırma ise 175 erişkin birey üzerinde yapılmış ve bu araştırma sonucunda ise katılanların %90’ında konsantre sorunu ortaya çıkmıştır.
Yapılan araştırmalar anksiyete bozukluğu yaşayanların kısa süreli bilgileri tutmaya yarayan sistemlerinin kesintiye uğradığını tespit etmiştir. Bu durum eğitim ya da iş hayatında kaygı yaşanılan zamanlarda ortaya çıkan performans ve başarı kaybının sebebini açıklamaktadır.
Bununla birlikle konsantre olamama problemi depresyon ya da sağlık problemlerinin yan etkileri olabilmektedir. Tek başına konsantre problemi yaşamak Anksiyete bozukluğu için yeterli bir kanıt değildir.
Sinirlilik
Anksiyete bozukluğu olan çoğu kişide aşırı sinirli olma durumu bulunmaktadır.
Anksiyete bozukluğu teşhisi konulan 6.000 erişkin kişi üzerinde yapılan bir araştırmada araştırmaya katılan kişilerin %90’nının olağan dışı bir duruma diğer insanlardan daha sinirli bir tepki verdiğini gözlemlemiştir.
Anksiyete bozukluğu olan genç ve orta yaşlılar kendilerini zorlayan bir baskıyla karşılaştıklarında Anksiyete bozukluğu olmayan kişilerden iki kat fazla tepki vermekteldir.
Kas Gerginliği
Belirtiler arasında haftanın çoğu gününde kasların gergin olması durumu yer almaktadır.
Gergin kasların oluşmasının sebepleri, endişe ile ilişkili olduğu varsayılmaktadır.
Hatta kas gerginliğini giderici tedaviler ve masajlar, anksiyete bozukluğu olan kişilerde yaşanan endişeyi azalttığı tespit edilmiştir.
Uyku Bozuklukları
Uyku bozukluklar, anksiyete bozuklukları ile doğrudan ilişkilidir.
En sık görülen problemler arasında gecenin ortasında uyanmak ve tekrar uykuya dalmakta zorluk çekme belirtileri yer almaktadır.
Bazı araştırmalar çocukluk döneminde yaşanan uykusuzluk probleminin ilerleyen dönemde ortaya çıkan anksiyete bozukluğu ile bağlantılı olabileceğini belirtmektedir.
1.000 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada çocuklukta uykusuzluk problemi yaşayan kişilerin 26 yaşına kadar anksiyete bozukluğu gelişme riskinin % 60 oranında olduğunu tespit etmiştir.
Diğer bilinen bulgu ise anksiyete bozukluğu tedavi edilirse eğer uykusuzluk probleminin de düzeldiği şeklindedir.
[irp posts=”539″ name=”Kedi Otu ile Uykusuzluk, Huzursuzluk ve Strese Son!”]
Panik Ataklar
Panik ataklar şiddetli bir korku hissi yaratmaktadır.
Panik atak sonucunda yaşan korku ile tipik olarak terleme, titreme, nefes darlığı, göğüs sıkışması ve kalp atışının hızlanması gibi belirtiler gözlemlenir.
Eğer panik ataklar sık sık ve beklenmedik anlarda ortaya çıkarsa panik bozukluk rahatsızlığının bir işareti olabileceği için uzman bir doktora başvurulması gerekir.
Ülkemizdeki insanların %22’si yaşamlarının bir noktasında panik atak geçirirler fakat sadece %3 bu durumun farkında olmaktadır.
Sosyal Durumlardan Kaçma
Aşağıdaki belirtileri kendinizde görüyorsanız sosyal kaygı bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz.
- Yaklaşan sosyal durumlar için endişe ve korku hissetmek.
- Başkaları tarafından eleştirilme korkusu ve sürekli incelendiğinizi düşünmek.
- Başkaları önünde aşağılanma ve utanma duygusu.
- Bu sebeplerden dolayı bazı sosyal ortamlara katılmamak.
Sosyal kaygı bozukluğu çok yaygın bir durumdur. Ülkemizdeki yetişkinlerin %20’si hayatlarının bir noktalarında sosyal kaygı bozukluğu yaşamışlardır.
Sosyal kaygıya sahip olan kişiler yeni insanlarla tanışırken son derecede sessiz ve utangaç durumda olurlar. Dışarıdan zor durumda gözükmeseler de içlerinde aşırı korku ve endişe hissederler.
Anksiyete Tedavisi
Anksiyete tedavisi ve kendinizi daha iyi hissetmeniz kullanabileceğiniz yöntemler aşağıdaki gibidir.
Sağlıklı Beslenme: Sebze, Meyve, balık, kaliteli et ve tam tahıllı bir beslenme programı anksiyete bozukluğunu gelişmesini azaltabilir. Fakat tek başına sağlıklı beslenme anksiyete tedavisi olarak yeterli olmayacaktır.
[irp posts=”1024″ name=”Sağlıklı Atıştırmalık Tarifleri (Unsuz, Şekersiz Ev Yapımı Tarifler)”]
Probiyotik ve Fermante Gıdalar: Probiyotik ve fermante gıda tüketimi ruh sağlığının iyileşmesi ile doğru ilişkilidir.
Kafein Tüketimi: Aşırı kafein tüketimi özellikle anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerde anksiteye duygularını daha da kötüleştirebilir.
Alkol Tüketimi: Anksiyete bozukluğu ve alkol bağımlılığı güçlü bir şekilde birbirleriyle bağlantılıdır. Alkol tüketimini azaltmak anksiyete tedavisi için iyi bir adım olacaktır.
Sigara Kullanımı: Sigara içmek kaygı bozukluğu ile doğru orantılıdır. Sigarayı bırakmak zihinsel sağlığı iyileştireceği için anksiyete tedavisi için önemlidir.
Egzersiz Yapmak: Düzenli egzersiz yapmak anksiyete bozukluğu oluşumunu önlemek için tavsiye edilmektedir. Her ne kadar anksiyete oluşumundan sonra tedavi için işe yaradığı kanıtlanmamış olsa da, düzenli egzersiz yaparak kafanızda oluşan sorulardan uzaklaşabileceğiniz için anksiyete tedavisi için tavsiye edilmektedir.
Meditasyon: Stres azaltmaya yarayan ve odaklanmayı sağlayan meditasyon ya da benzeri bir aktivite, anksiyete bozukluğu belirtilerini önemli ölçüde azaltmaktadır.
Ülkemizde çoğu kişi Anksiyete Bozukluğu hastalığına sahip aslında