Hafıza Kaybı Çeşitleri Nelerdir ve Neden Olur?
İçindekiler
Bu yazımızda hafıza kaybı çeşitleri konusunu detaylı şekilde inceleyeceğiz ve hafıza kaybının önlenmesi için bilimsel araştırmalara dayanan çözüm önerileri paylaşacağız.
Araştırmacılar, yaşla gelen hafıza kaybı sorunlarını aza indirmenin yollarını buldu.
Mick Jagger “yaşlanmak ne rezillik ama”yı ilk kez seslendirdiğinde 23 yaşındaydı. Şimdi 69 yaşındayken, sahnede hala bir Jumpin’ Jack Flash. Jagger ilerleyen yaşlarında zinde kalmanın sırrını çözmüş gözüküyor; ama, yaşlanmak akıl için bir eziyet olabilir.
Çoğu ileri yaşlı yetişkin hafıza kaybı yaşamaktan korkmakta ve Alzheimer gibi bunama hastalıklarının yoluna baş aşağı yuvarlandığından endişe etmekte.
Anahtarlarını unuttukları, kapıyı kilitlemeden bıraktıkları veya bir ismi hatırlayamadıkları her zaman, bu hiç susmak bilmeyen dertleri gelir akıllarına. Yine de birçok durumda, bu can sıkıcı olaylar yaklaşan bunaklığa işaret değil, yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan hafıza kaybının bir parçasıdır.
Her ne kadar birçok yaşlı yetişkin böyle bir düşüşün kaçınılmaz olduğunu düşünse de, onlar için güzel haberler var, araştırmacılar, yaşlı beynin oldukça iyi bir durumda kalmasına yardım edebilecek.
Zihnimize ve vücudumuza jimnastik yaptıracak faydalı yöntemler ve etkinlikler (dizisi) geliştirdi. Bu makalede, normal bir şekilde yaşlanan beynin hafızasını güçlendirmeye yarayacak en çok umut vaat eden yöntemleri inceledik.
Hafıza kaybı çeşitleri nelerdir inceleyelim ve en çok karşılaşılan tür olan ileriye dönük hafıza kaybı nedir göz atalım.
Hafıza Kaybı Çeşitleri
Hafıza kaybı çeşitleri tek parçadan oluşmaz. Bu ifade, çeşitli hatırlama şekillerini kapsar.
Örneğin; yaşlı insanlar, dünyayla ilgili genel kültürlerinin yanı sıra, kelime bilgilerini hala kaybetmemişlerdir.(Anlamsal bellek).
Gençken yapabildiklerinin yanı sıra, omlet yapmak veya bilgisayarda yazı yazmak gibi belirli rutinleri gerçekleştirebilirler.(İçlemsel bellek).
Bununla birlikte; insanlar, son zamanlarda ne yaşadıklarını(eylemsel bellek/ benlik benleği) ya da bir şeyi ilk kez nerede öğrendiklerini hatırlamada (kaynak belleği), kısa süreli bilgiyi geçici olarak saklayabilme/ kısa süreli hafızalarını kontrol edebilmede (içler bellek) ve gelecekte yapacakları şeyleri hatırlamada (ileriye dönük bellek) kötü hale gelebilirler.
İleriye Dönük Bellek ve Hafıza Kaybı
Yaklaşan işler veya randevuları unutmak, hayal kırıklığına ya da mahcubiyete sebep olabilen hafıza kaybı çeşitleri arasında olduğu için; özellikle ileriye dönük bellek, bellek stratejleri açısından önemli bir hedeftir.
2002’de, İngiltere’deki Southampton Hastanesi’nin psikologu Kapur ve çalışma arkadaşları,hafıza kaybı çeşitleri arasında olan ileriye dönük belleği güçlendirmek için kullanılan çeşitli tekniklerin geçerliliği üzerine yapılmış çalışmaları yeniden inceledi.
- Liste yapmak ya da telefona hatırlatıcı alarmlar kurmak gibi dış yardımların, faturaları ödeme veya toplantılara katılma gibi hafıza kaybı problemlerini azaltmaya faydalı olduğunu buldular.
- Diğer başarılı yöntem ise hatırlanması gereken bilgiyi, resim, cümle, kelime grubu veya kelimelerle ilişkilendirmeyi kapsamakta. Bu ilişkilendirme; kişiyle ne kadar ilişkiliyse hatırlanma ihtimali o kadar yüksek olmaktadır.
Bu yaklaşım tarzı, özgönderimsel işleme olarak bilinir. Mesela bir kitabı kütüphaneye teslim etmeniz gerekiyorsa, kendimizi bunu yaparken hayal edebiliriz. - Uydurmasyon kısaltmaların da büyük yardımı dokunabilir. Bu yöntemde kişi, hatırlamak istediklerin ilk harflerinden yeni bir kelime oluşturur. Örneğin; bir adam, karısına doğum günü hediyesi almayı hatırlamak için “Armağan Al” anlamına gelen “ARMA” kısaltmasını yaratabilir.
- Anlamsal/semantik bir yaklaşım hatırlamak istediğiniz şeyi kelimelere tutturmanıza (çivilemenize) yol açar. Örneğin; Bizden birinin(Arkowitz) ilkokulda aldığı bir müzik eğitimi dersinde, öğretmen sınıftan “Peer Gynsuite” adlı klasik eserin ana müzikal temasını aşağıdaki/ şu saçma cümleyle birleştirmelerini istemiş: “Sabah ışıyor, Peer Gynt esniyor ve Greg şarkı/müzik besteliyor”. Cümleyle ilişki kurma çocukların bestekarın adını hatırlamasına yardımcı olmak için tasarlanmıştı.
Glisky ve Glisky(Gliskyler) diğer teknikler arasında bu görsel ve anlamsal tekniklere destek bulmalarına rağmen, bu kazanımlar insanların pratik yapmasına ve teknikleri düzenli olarak kullanmasına bağlı olduğundan laboratuvardaki hafıza(zihinsel) geliştirmelerin/çalışmalarının illa ki günlük hayatta iyileştirmelere yol açmak zorunda olmadığı konusunda uyardı.
Etkinlikteki(yarar gösterme/yararlılık) bu boşluk, öğrenmek için kayda değer bir zaman ve çaba gerektiren stratejiler/taktikler yüzünden çok/en geniş (seviyede) olabilir.
Ayrıca, hafızanın bir alanındaki gelişmeler genellikle diğer alanları kapsamaz. Çalışmalar “Kullan ya da Kaybet” söyleminin geçerliliğini destekliyor.
Hafızamızı ne kadar çok kullanırsak; okumak, çengel bulmaca çözmek ve masa oyunları oynamak gibi, o kadar iyi. Çünkü, bu tarz aktiviteler kayda değer bir hafıza kullanımı içeriyor.
Sağlam Vücut, Sağlam Kafa (İyi Vücut, İyi Hafıza)
Eğer Jagger göründüğü kadar zinde olsaydı, zihni de aynı şeyi yapardı. Bazı çalışmalar yüksek seviyedeki aerobik egzersizlerinin orta yaşlılarda daha iyi bir zihinle ilişkilendirildiğini göstermektedir.
Bu araştırmaların bir çoğu aerobik egzersizinin zihinsel gelişmelere sebep olduğunu kanıtlamasada, bazıları nedensel bir ilişki olduğunu belirtiyor.
Urbane- Champaign’deki Illionis Üniversitesi psikiyatrisi Stanley Colcombe ve çalışma arkadaşları 2003 yılında bu bağlantıya kaynak gösterilen 18 denetlenmiş çalışmayı yeniden gözden geçirdiklerinde, aerobik egzersizinin gerçekten hafıza kaybı durumlarını iyileştirmelere yol açtığına dair kanıtlar buldular.
Uzun süreli aerobik çalışması zihninizi çevik, hafızanızı keskin tutmanın tek yolu olmayabilir.
2011 yılında yayınlanan bir çalışmada, Alman Münster Üniversitesi nöroloğu Ruth Ruscheweyh ve çalışma arkadaşları 6 ay boyunca 62 orta yaşlının toplam fiziksel aktivitelerini hesapladı.
Soru çizelgeleri/anketleri hem resmi çalışmaları hem de günlük rutinleri içeriyordu. Araştırmacılar, çeşidi ne olursa olsun, toplam aktivitedeki rapor edilen artışları 6 ay sonunda eylemsel bellekteki gelişmelere bağlıyorlardı.
Aktivite seviyesinde ne kadar çok yükseliş, hafızada o kadar çok artış/gelişme olmasını sağlıyordu. Bu yüzden, düzenli çalışmayla beraber günlük ayak işleri ve görevlerle fiziksel olarak aktif kalmak hafızanızın gücünü canlandırmak için en iyi yöntem sayılmaktadır.
Araştırma birçok hafıza tekniğinin yanı sıra fiziksel ve mental olarak enerjik bir yaşam stilinin orta yaşlılarda hafızayı güçlendirebileceğini ileri sürüyor.
Oldukça etkili metotlara ulaşmadan önce gidilecek çok yolumuz var, fakat bu alandaki canlılığı düşünürsek yakın gelecekte büyük gelişmeler umabiliriz.
Yoruma kapalı.